Tarımın Sesi– CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu yılın Şubat ayı Gıda Fiyat Endeksi’ne göre dünya genelinde bir önceki yıla göre %10.5’lik bir azalış yaşandığının açıklandığına dikkat çekti. Gürer, Şeker ve et dışındaki tahıl ürünleri, buğday, pirinç ve mısırın yanı sıra bitkisel ham yağlarda da fiyatların gerilediğini söyledi..
Şeker, et ve süt ürünlerinde ise FAO göre bir artış olduğuna değinen Ömer Fethi Gürer son beş yılda uygulanan hayvancılık politikaları yanlış uygulanmasa idi ülkemiz bu bağlamda dünyadan ayrışırdı. Yem ve ahır giderleri artışın yanından buzağı ölümleri, hayvan hastalıkları ve çiğ süt fiyatlar ile ilgili yanlışlar ülkemizi de sorunlu kıldı” diye konuştu.
Gürer, şunları söyledi:
“Brezilya’da olası kuraklığın, Hindistan ve Tayland’a şeker üretimi düşük olma beklentisi dünya farklı ülkelerinde şeker fiyatları olumsuz etkiyorsa temel gıda ürünlerinde kendi kendine yeten ülke olmanın önemi daha iyi anlaşılmalıdır. Globalleşen dünyada “param var gider alırım” anlayışı “ürünü bulursan alırsın” anlayışına yerini terk etmiştir. Ülkeler kendi kendine yeterlilik için çaba harcarken bazı ülkelerde üretimleri ile gıdadan önemli gelir sağlar konuma ermişlerdir ve bu yolla fayda sağlar boyutta tarımsal ürün ticaretini artırmışlardır.
Ülkemizde 21 gıda ürününde arz açığı var. Örneğin kuru fasulye üretimi 2023 yılında 2002 yılı üretiminin altında oluyorsa ve artan nüfusa göre düşük üretim gerçekleşiyorsa, mevsim etkilerinin rekolteye etkisi de varsa, buna göre bir ekim planlaması sağlanmalıdır. Dünyada tahıl kullanımı 2023/24 yılları için 2 milyar 823 milyon ton olarak öngörülmektedir. Bir önceki üretim yılına göre yüzde bir oranında artış beklenmektedir.
2024 yılı için FAO üretim tahmini buğday için bir önceki yıla göre yüzde 1 artış ile 797 milyon tonu bulabileceği tahmin edilmektedir. Rusya, Çin, Hindistan, İran, Pakistan yanında ülkemizde de 2024 buğday üretim rekoltesinin olumlu seyir izlemesi beklenmektedir.
Ülkemiz için bu öngörü DİR kapsamında yurt dışından ürün bulmayı olanaklı kılsa da yerli üretici için artan girdi maliyeti karşında daha düşük taban fiyat verilerek mağdur edilme riskini de yaratmaktadır.
Raftaki ürünün ucuz olmasının yolu ithalat değil, kamucu bir anlayışla girdi maliyetlerini düşürüp, çiftçiye tarım kanununda yer alan milli gelirin yüzde birini vermekten geçiyor. Gıdada, Ramazan ayı dolayısı ile sabitlendiğini söylenen fiyatlar dahi el yakıyor. Vatandaş ihtiyacını sınırlı alabiliyor. Tencere zor kaynıyor. Emekli gün doğarken et kuyruğunda, ekmek içinde belediye ekmek satış noktalarında bir ekmeğe erişim için sırada bekliyor. Çarşı-pazar fiyatları market fiyatlarına yetişiyor. Akaryakıttaki fiyat artışı, girdi maliyet artışı ve de aracılık sistemi fiyatların durmasının önünü kesiyor.”
YAZARLAR
7 gün önceYAZARLAR
12 Aralık 2024YAZARLAR
12 Aralık 2024ETKİNLİK
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024