Baş dönmesi hastalık mı, belirti mi?
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında baş dönmesine ilişkin bilgi verdi.
Baş dönmesi hastalık değil
Hastaların genellikle ‘Benim kristallerim oynadı’ ifadesini kullandığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, “Fakat böyle bir durum yoktur. Hasta baş dönmesini, rahatsızlığını ifade etmek için kullanır. Gerçek bir baş dönmesi ya da gerçek olmayan hâlsizlik ve hafif baş dönmelerini çeşitli şekillerde ifade edilebilir. Bu durumun herhangi bir ölçütü yoktur. Bu yüzden hasta bu durumu doktora çeşitli şekillerle ifade eder. Hasta, eğer sabit bakışta dünyanın döndüğünü görüyor ya da denge bozukluğu yaşıyorsa bu duruma baş dönmesi deniliyor. Baş dönmesi hastalık değil, bir belirtidir. Kulaktan gelen baş dönmeleri, beyinden gelen baş dönmeleri ve diğer hastalıklardan gelen baş dönmeleri bu belirtiye sebep olabilmektedir.
İlaçlar yalnızca baş dönme durumunu engelliyor
Kulaktan gelen baş dönmeleri için çeşitli teoriler bulunduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, şöyle devam etti:
“Birinci teori, iç kulaktaki sıvının orta kulağa akmasıdır. Bu tür durumlarda cerrahi yöntemle kulak açılır, bakılır ve bir akıntı varsa tedavi edilir. İkinci teori, vasküler teoridir. Yani oradaki mikro damarlar tıkanarak yeteri kadar iç kulağı besleyemiyordur ve bu durumdan ötürü baş dönmesi meydana geliyordur. Üçüncü teori ise oradaki kristallerin dökülmesine ya da birikmesine bağlı olarak tekrar bir baş dönmesi oluşmasıdır. Bu çeşitli teorilerin çeşitli tedavileri bulunmaktadır. Örneğin mikrovasküler bir rahatsızlık varsa ona bağlı damar genişletici ilaçlar verilir. Bazı baş dönme kesici ilaçlar da bulunmaktadır. Fakat hastalar verilen bu ilaçları baş dönmesi ilacı olarak düşünmekte ve baş dönmesi rahatsızlığı yaşadığı durumlarda tekrardan kullanırlar. Bu ilaçlar yalnızca baş dönme durumunu engellemektedir.”
Baş dönmesi çok geniş bir konu
Kulak burun boğaz uzmanının ilk olarak kulak zarına baktığını ve kulak zarında bir problem yoksa işitme testi isteyeceğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, “İşitme testlerinde yüksek ve alçak frekanslardaki işitme kaybını varlığını ölçmeye çalışılır. Kalorik testler de bulunmaktadır. Bu testler, iç kulaktaki denge merkezinin sağlam olup olmadığını gösterir. Bir diğer test ise Doppler testidir. Bu test ile iç kulağa giden kan miktarının ölçümü yapılır. İkinci olarak, beyin herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol etmek için beyin MR’ı çekilmektedir. Bunlardan sonra kardiyoloji ön plana çıkar. Kalpte ritim bozukluğu baş dönmesi oluşturabilir. Son olarak ise dahiliyeye de gidilebilir. Dahiliye kan tahlillerinizi yapar ve baş dönmesine sebebiyet verebilecek bir durumun olup olmadığını kontrol eder. Baş dönmesi çok geniş bir konudur. Baş dönmesi olan kişi herhangi bir teoriye kendisini bağlamadan doktora gidecek ve yapılan testler sonucu tedavi sürecine geçilecektir.” dedi.
Baş dönmesi olduğunda hangi doktora gidilmeli?
“Baş dönmesi bir belirti olduğundan birden çok sebebi olabilir.” diyen Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kulaktan gelen baş dönmelerinden dolayı en sık gidilen bölüm kulak burun boğazdır. İkinci olarak sinirsel olarak baş dönmelerinden dolayı nörolojiye gidilebilir. Kalbin doğru çalışmamasına bağlı olarak ya da tansiyon sebepli baş dönmelerinden dolayı kalp doktoruna gidilebilir. Çeşitli kan hastalıklarında da baş dönmesi olabileceğinden dahiliyeye de gidilebilir. Bunların içerisinde tespiti en zor olan çocukların baş dönmesidir. Baş dönmesi bir his olduğundan çocuklar bu durumu tam ifade edememekte, her şeye baş dönmesi diyebilmektedir. Bu yüzden bu tür durumlarda çocuk nörolojisi ilk planda ortaya çıkar.”