Borçla ekim yapan çiftçi üretim yapmayı düşünmüyor!
Adana- Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biri olan Çukurova’da çiftçiler, artan girdi maliyetleri ile düşük ürün fiyatları nedeniyle üretimden kopma noktasına geldi. Özellikle borçla ekim yapan birçok çiftçi, hasat döneminde bekledikleri gelirleri elde edemeyince gelecek yıl tarımsal üretim yapmayı düşünmediklerini belirtti.
Konuya ilişkin Evrensel’den Volkan Pekal’ın haberi şöyle:
Çiftçi Cumali Kahraman, “Allah’a emanet üretim yapıyoruz” diyerek plansızlığa tepki gösterdi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı ise tarım sektörünün planlı üretim ve daha güçlü desteklere ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
SANAYİ DOMATESİNDE KRİZ
Sanayi domatesi üretiminde de büyük sorunlar yaşanıyor.
Salça fabrikalarının ithalat yapan ülkelerin talep ettiği tuzluluk oranını sağlayacak yeni teknolojilere uyum sağlayamaması nedeniyle üreticilerin büyük zarar gördüğünü belirten ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı şu bilgileri verdi: “Salça fabrikaları, sözleşmeli üretimle çiftçilere üretim yaptırdı. Ancak fabrikaların birçoğu yeni tuz standartlarına uygun olmadığı için domatesleri alamadılar. Bu durum, özellikle Bursa Karacabey bölgesindeki üreticileri büyük zarara uğrattı”.
"140 DÖNÜMÜ 20’YE DÜŞÜRECEĞİM"
140 dönüm domatesi tarlada kalan Ramazan Çiftçi, uğradığı zararı şöyle özetledi: “Domatesin bir dönümünün maliyeti 25 bin lirayı buluyor. 140 dönüm ektim. Çok ekiliş nedeniyle zaten hepsi kaldı. Çoğumuz dönümüne 5 bin lira satış yapabildik. Dönüm başı 20 bin lirası zarar. 2.8 milyon TL zararım var” dedi.
Çiftçi, sonraki sezon 140 değil ancak 20 dönüm ekebileceğini belirterek, “İşçiliği kendi yapmamız gerek. O da para eder mi etmez mi? Şimdiden bilemiyoruz” diye konuştu.
"DESTEK 10 GÜNLÜK MAZOTA YETMİYOR"
2012 yılından beri çiftçilik yapan Cumali Kahraman, 2024’ün çiftçiler için felaket bir yıl olduğunu belirterek, “Bu yıl biber ve kavun ektim. Ancak yüksek enflasyon nedeniyle girdi maliyetleri iki-üç katına çıktı. İç piyasa ve ihracat yetersiz olunca ürünler tarlada kaldı” ifadelerini kullandı.
Kahraman, “Devletin verdiği gübre ve mazot desteği dönüm başına sadece beş bin lira. Bu on günlük yakıt paramı bile karşılamıyor. İşçi, gübre, ilaç fiyatları yüzde 100 arttı” dedi.
DEVLETE SESLENİŞ!
Kahraman hükümetten beklentilerini ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Bu mevsimde icara tarla aranırdı, bir hareket yok. Çiftçilerin ürünlerine pazar bulunması konusunda Tarım Bakanlığı bir adım atmalı. Ektiğimiz ürünün bir garantisi olmalı, bir pazarı olmalı. Ayrıca, denetimli ekim yani kota sistemi uygulanmalı. Çiftçiler, neyi ekeceğini bilmiyor çünkü ektiği ürünün satılacağından emin değil. Allah’a emanet bir çiftçilik yapıyoruz”.
ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, tarımda planlı üretim yapılması gerektiğini belirterek, “Üretilen ürünlerin fiyatlarının dünya standartları ile başa baş gidebilmesi için içeride üreticinin desteklenmesi şart. Bunun yanında, üretimde düzenli bir planlama yapılmalı ve bu plana göre üretim yapılmalı ki bir ürün fazlalığı veya azlığı yaşanmasın. Ancak bu şekilde Türkiye tarımı ileriye gider” ifadelerini kullandı.
TÜİK GERÇEĞİ YANSITMIYOR
TÜİK’in haziran 2024 tarımsal girdi fiyat endeksine dair konuşan ZMO Adana Şubesi Başkanı Tayakısı şunları söyledi: TÜİK’in açıkladığı veriler, aylık yüzde 0.93 ve yıllık yüzde 47.56 artış göstermiştir. Ancak bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Üreticilerimiz, tohumda yüzde 61.56, tarım ilaçlarında yüzde 23.54, gübrede yüzde 27.53, enerji ve akaryakıtta yüzde 63.17, veteriner harcamalarında ise yüzde 114.01 artış ile üretim yapmaya çalışıyor”
FİYATLAR ÜÇ YILDIR AYNI
Girdi fiyatları katlanırken mısır, pamuk, buğday, ayçiçeği, sebze, meyve ve çiğ süt fiyatları yaklaşık üç yıldır aynı düzeyde.
Çiftçilerin bu koşullar altında üretimden vazgeçme noktasına geldiğini ifade eden Başkan Tayakısı, “Türkiye tarımının ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Tarımsal üretimde kullanılan girdiler, tohum, gübre, tarım ilaçları, enerji ve veteriner harcamaları gibi unsurlar son derece pahalı hale geldi. Üreticiler, sattıkları ürünlerden elde ettikleri gelir ile bu girdilere ödediği ücretleri karşılamakta zorlanıyor. Bu da tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor ve tarımın geçim sağlayabilecek bir ekonomik faaliyet olmaktan çıkmasına yol açıyor” dedi.
"ÜRÜNLER TARLADA KALIYOR, ÇİFTÇİLER HASAT EDEMİYOR"
Çukurova'da özellikle domates üreticilerinin büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Başkan Tayakısı şu bilgileri paylaştı: “Bugün halde domatesin kilogramı 8-10 lira arasında satılırken, bir işçinin topladığı domates, kendi yevmiyesini bile karşılayamıyor. Bunun dışında, patates ve soğan gibi ürünlerde girdi maliyetleri o kadar yüksek ki, üretici para kazanamadığı için isyan ediyor” dedi. Bu durum, çiftçilerin ürünlerini hasat etmek yerine, tarlada bırakmayı tercih etmesine neden oluyor. Çiftçiler, ‘Toplayacağım ürünü makineyle sürerim, en azından işçilik masrafından kurtulurum’ diyorlar.”
GENÇLER UZAKLAŞIYOR SEBZECİLİK TEHLİKEDE
Gençler tarım sektöründen hızla uzaklaşıyor, tarımla uğraşan nüfusun yaş ortalaması 58’e çıkmış durumda.
Gençler, tarımla elde edilen gelirle geçinemeyeceği için başka iş kollarında çalışmayı tercih ediyor. ZMO Başkanı Tayakısı tehlikeye dikkat çekiyor: Artan nüfusu beslemek için tarıma ihtiyaç var. Küçük aile işletmelerinin tarımdan çekilmesi durumunda büyük işletmeler sebzecilik yapamayacak. Bu durum tüketiciyi de olumsuz etkileyecek.”