O “köfteci firmasına karşı” soru işaretleri var!

Gazeteci Ömer Alpdoğan, bugünkü olaynet.net internet sitesi köşesinde "Bize komplo gibi geldi, bu komploya inanmıyoruz" başlığıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın  taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerle ilgili yayımladığı listeye ilişkin kuşkularını yazdı. Alpdoğan, "Birileri el altından o köfteci firmasının ürününde domuz eti bulunduğunu kamuoyuna yaydı, büyük bir itibar kaybına uğrattı.. Olayda çok sayıda soru işaret olması o köfteci firmasına karşı Bakanlık görevlilerinin de içinde olduğu birileri tarafından komplo kurulduğu kanısının kuvvetlendiriyor" sözlerine yer verdiği köşe yazısında şunları yazdı: Bize komplo gibi geldi, bu komploya inanmıyoruz! Tarım ve Orman Bakanlığı’nın  taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerle ilgili listesi yayınlandı.. Bakanlık bir süredir, bu tür listelerde domuz etinin ismen vermiyor.. At ve eşek eti ile birlikte “tek tırnaklı hayvan eti” diyor geçiyor.. Son listede onlarca firmanın ürünlerinde tek tırnaklı hayvan eti bulunmasına karşılık sadece bir firma domuz eti kullanmakla suçlanıyor.. Diğer firmalarda “tek tırnaklı eti” yazan Bakanlık listesinde söz konusu köftecinin ürününde “domuz eti tespiti” yazıyordu. Birileri el altından o köfteci firmasının ürününde domuz eti bulunduğunu kamuoyuna yaydı, büyük bir itibar kaybına uğrattı.. Olayda çok sayıda soru işaret olması o köfteci firmasına karşı Bakanlık görevlilerinin de içinde olduğu birileri tarafından komplo kurulduğu kanısının kuvvetlendiriyor. 280 şubesi on iki bin çalışanı olan köftecinin sadece Bursa Şubesi’nde domuz eti bulunuyor.. Numunelerin alındığı ve sonuçların açıklandığı tarihler arasında uzun süre olduğu Bakanlık açıklamasından anlaşılıyor.. Geç açıklama, Bakanlık görevlilerinin aynı anda aldığı ikinci (şahit) numune ile karşılaştırma olanağını ortadan kaldırıyor.. İzlenebilirliği ortadan kaldırıyor.. Aynı parti üründen Savcılık tarafından alınan numune ve temiz çıkıyor.. Bütün bunlar, olayın bir komplo olma olasılığını güçlendiriyor. Gizli evrakların sızdırılması, firmaya karşı bir komplo kurulduğunu gösteriyor.. Ortada ya kötü niyetli kişilerin bir eylemi, ya da numune alanları dikkatsizliği, laboratuvarda analiz sırasında domuz eti bulaştırılması olasılıklarını doğuruyor.. Böyle bir komplo neden kurulur, firma neden itibar kaybına uğratılır? Çünkü firma yerli bir marka olarak, KFC, McDonalds, Burger King gibi sektördeki Amerikan firmaları ile büyük rekabet içinde.. Şube sayısı o firmalarla yarışıyor.. Üstelik, Bakanlığın domuz eti çıktı diye diğer firmalara uygulamadığı bir yöntemle “domuz eti”  ibaresini kayırlara düştüğü yerli köftesi firması bir kaç yıl önce mafyanın ele geçirme operasyonuna hedef olmuştu. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yurt dışında yaşayan bir mafya babasının şirkete çökmesinin engellendiğini bizzat açıklamıştı.. Gelelim konumuza: köftecinin durumu bir komploya işaret ediyor ve bu komploya inanmıyoruz. Madde madde açıklayalım: 1-Et entegresine eksiksiz iki kol iki bacak iki kafes ve boyun taşıyan karkas harici parça et ve kıyma giriş yok. 2-İyi kalite yetişmiş kasapları ve Veteriner Hekimleri olan deyim yerindeyse uzay üssü gibi bir işletme domuz karkasının gözden kaçma ihtimali yok. 3-Pirzola, kuşbaşı, antrikot, boşluk, kıyma ve köftelik gibi kısımlara ayrılan bir üretim prosesi var. 4-Köfteler yapıldıktan sonra şubelere giderken sevk ve parti numaraları var ,her partiden belli bir süre saklanan şahit numuneler var. 5-Sevkiyat başında mühürleniyor ve ilgili şubede mühürler açılıyor ,yolda müdahale şansı yok. 6-210 şubede köfte ,hamburger ,döner hizmeti veriliyor ve ne hikmetse iki şubede bu numunelerde tespit yapılıyor. 7-Üretim numunelerine dönüp bakılacak zaman aralığı çoktan geçtikten  7 ay sonra bu raporlar gün yüzüne çıkıyor. 8-Cola Turka markasına zamanında yapılanları unutmayın, bu işletmeden böyle bir köfte çıkma olasılığı yok. Zaten bu denli büyük bir işletmenin böyle bir dolandırıcılığa ihtiyacı yok. Şubede çalışan iki kişiyle böyle bir komplo çok zor değil.    
Benzer Videolar