16. Avrupa Atık Azaltım Haftası
Atık önleme farkındalığını artırma hedefli yüksek paydaş katılımlı girişim ve en büyük kampanya olan 16.Avrupa Atık Azaltım Haftası bu yıl 16-24 Kasım 2024 tarihlerinde “Gıda Atıklarının Tadı Kaçtı” teması ile gerçekleştiriliyor diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu 735 milyon insan açlık çekerken, evlerde her gün 1 milyar’dan fazla öğünlük gıdanın atık olmasına dikkat çekerek “Atmayalım, soframızın bütçesini ve karbon ayak izini düşürelim” çağrısı yaptı.
Gıda atıklarının tadı kaçtı
SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Soframıza ulaşana dek tarımda, hasat sonrasında ve işlenirken gıda kaybı, perakende ve son tüketimde ise atık gıda çıkışı ile gıda israf edilir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı(UNEP) son verisinde hane başına yaklaşık 74 kg olmak üzere yılda 931 milyon ton gıda israfı tahmini veriliyor. Bu küresel israfta haneler 569, gıda hizmet sektörü 244, gıda perakendecileri 118 milyon ton’dan sorumlu. 735 milyon insan açlık çekerken, evlerde her gün 1 milyar’dan fazla öğünlük gıda atık oluyor. Bu değer açlıktan etkilenen herkes için her gün 1.3 öğüne eşdeğer. Rakamlar korkutucu. Gıda atıklarının tadı kaçtı. Atmayalım.” dedi.
Atık gıdanın bütçe ve karbon ayak izine etkisi
Tarladan, çiftlikten gıda soframıza gelene dek akçeli maliyeti artarken, bu zincirde doğrudan ve dolaylı çevresel etkilerle gezegene maliyet de artar. Bu etkilerin en mühimi sera gazı emisyonlarıyla iklim değişikliğine etkinin göstergesi olan karbon ayak izidir. Tarım iklim değişikliğine etki ederken, iklim değişikliğinden de en çok etkilenen sektördür. Bu karşılıklı etkileşim gıda arznı, gıdaya erişimi, sözün özü gıda güvenliğini zora sokup gıda fiyatları artışına neden olurken soframızın bütçesi ve karbon ayak izi artar. Üretilen ancak tüketilmeyen diğer deyişle israf edilen gıdanın, küresel sera gazlarının %8-10’u ile ilişkili olduğu tahmini verilmekte. Evimizdeki atık gıdayı azaltmak sadece bütçemize iyi gelmez. Daha az üretim, daha az toprak, daha az başta su ve enerji olmak üzere tarımsal girdi gezegenimizin sermayesine, doğa bütçesine de iyi gelerek başta karbon ayak izi olmak üzere tüm çevresel etkiler de azalırken sürdürülebilir gıda zincirini sağlayarak iklim dirençli tarıma destek oluruz bilgisini veren Prof.Karaosmanoğlu “Atmayalım, soframızın bütçesini ve karbon ayak izini düşürelim” çağrısı yaptı.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D): SÜT-D, sürdürülebilir üretim ve tüketim konusunda toplumda güçlü etki yaratmak için faaliyetler yaparak, en iyi enerji, su, atık yönetimi ile kaynak verimli, mevcut en iyi teknolojilerin kullanılması; çevre kirliliği,iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı ile mücadele edilmesi; insan ve doğa dostu sürdürülebilir yaşam kültürü ile sürdürebilir kalkınma farkındalığının artırılması için çalışarak bilgi ve kapasite oluşturmak hedefi ile 2013 yılında kamu, iş ve akademi temsilcilerince kuruldu. SÜT-D etkinliklerinde resmi erk, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve medya ile yakın işbirliğinde olma, “Sürdürülebilirlik Yönetimi” sosyal ve teknik yönleriyle uğraş vermeyi öncelikli görmekte, bugün ve yarında insanoğlunun refah ve konforu için sivil toplum yeşil ve mavi gücünü sunmaktadır.