Yoksulluk sınırı mı, enflasyon altı zam mı?
Aralık ayının yaklaşmasıyla birlikte asgari ücret tartışmaları gündemde. Ekonomik krizin etkisi, enflasyon ve alım gücünün düşmesi nedeniyle işçiler, yoksulluk sınırının üzerinde bir asgari ücret talep ediyor. Ancak iktidar sözcüleri, patronlar ve sendika bürokratları, zammı enflasyonun da altında tutmak istiyor.
Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmamasının gerekçesi olarak iktidar ve pek çok liberal ekonomi yazarı tarafından “Enflasyon durdurulamıyor” gerekçesi öne sürülmüştü. Ancak enflasyonun ateşi düşmedi, Merkez Bankası yüzde 38’lik yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 44’e çıkardı.
YERLİ VE ULUSLARARASI SERMAYE NE DİYOR?
Çalışma Bakanı ve Merkez Bankası yetkilileri, asgari ücretin belirlenmesinde devletin değil, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yetkili olduğunu öne sürüyor. Ancak, iktidar temsilcileri ve sermaye çevreleri üzerinden zammın çerçevesi belirlenmiş durumda. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ABD’de sermaye kesimiyle yaptığı görüşmenin ardından yüzde 25 oranını işaret etti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, “Bütün dengeyi asgari ücret artışıyla değil, para ve ekonomik politikaların bir harmanıyla sağlamak gerekli” diyerek düşük zam taleplerini savundu. Sanayi ve ticaret odaları da yüzde 25'in üstüne çıkılmaması yönünde görüş bildirdi. TÜSİAD ise “Asgari ücreti beklenen enflasyona göre ayarlamak adil değil” diyerek işçilere verilen zammın sınırlı tutulmasını talep etti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P yüzde 30’luk bir artış önerirken, Deutsche Bank yüzde 25-30 arası bir zam beklediğini belirtti. IMF Türkiye Şefi James Walsh ise asgari ücret artışı yerine doğrudan yoksullara yönelik yardımlara odaklanılması çağrısı yaptı.
SENDİKALAR NE SÖYLÜYOR?
Komisyonda işçileri temsil eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bir açıklamasında “Asgari ücretli, ücretini şubat ayında alacak. Dört ay evvel asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de market de zam yapmaya devam ediyor. Dört ay evvel bu konuşmanın kimseye faydası yok. Zamlara faydası var” dedi. Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ise komisyonun yapısını eleştirerek, “Hakkaniyetli, adaletli ve katılımcı değil” ifadesini kullandı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 20 bin, yoksulluk sınırının ise 70 bin lirayı aştığını belirterek, yüzde 25’lik bir zammı kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Çerkezoğlu, “TÜİK’in baskılanmış enflasyon rakamlarının bile yüzde 50’lere dayandığı bir ülkede, asgari ücreti yüzde 25 arttırmak insafsızlıktır” açıklamasında bulundu.
haber: evrensel