News
News
Tarımın Sesi- Türkiye, sağlıklı meyveler arasında yer alan ceviz tüketiminde ilk üç ülke arasında yer alıyor. Yerli ceviz üretiminin desteklenmesi için çalışmalar gerçekleştiren Ceviz Üreticileri Derneği’nden (CÜD) yapılan açıklamaya göre, ülkemiz pek çok tarımsal üründe kendi gereksinmesinden fazlasını üretip dışsatım gerçekleştirirken, tükettiği cevizin üçte ikisini dışarıdan alıyor. Ceviz dışalımının önüne geçilmesi , haksız yarışın önlenmesi için ivedi adımların atılması gerektiğine vurgu yapan CÜD Başkanı Ömer Ergüder, gümrük vergilerinin yükseltilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye ve Orta Asya, cevizin anayurdu. Ceviz tüketiminde ise dünya sıralamasında ilk üçteyiz. Ama buna rağmen şu anda tükettiğimiz cevizin sadece üçte birini üretebiliyoruz. Ülkemiz kendi ceviz ihtiyacının büyük bir kısmını ithalat yoluyla karşılıyor. Türkiye’ye en çok ABD (Kaliforniya), Şili ve Çin’den ithal ceviz geliyor. Günümüz şartlarında dünya ile rekabet edebilecek verimli bir ceviz bahçesi yatırımı yapılması ve bilimsel metotlarla işletilmesi için yerli bir üreticinin 1 kilogram kaliteli yerli cevizini 3.68 dolara satması gerekiyor. Ancak geçtiğimiz yıl düşük kaliteli ithal ürünler, 2.5 dolardan piyasaya sürüldü. Eski mahsul ithal ürünler hem mevcut yatırımcıyı hayal kırıklığına uğratıyor hem de üretimi artırabilecek yeni yatırımcıların ceviz işletmeciliğine adım atmasını engelliyor. Doğru teşvik ve planlamayla cevizdeki 250 milyon dolar cari açığı kapatabiliriz.
Bunun için ilk olarak cevize yönelik uygulanan gümrük vergilerinin, üretim ihtiyacını karşılar duruma gelene kadar yükseltilmesi gerekiyor. 2018 yılına kadar uzun yıllar boyunca yüzde 43 olan gümrük vergisi, maalesef son yıllarda ilk önce yüzde 25’e, sonrasında yüzde 15’e ve en son da yüzde 4’e düşürüldü. Son birkaç yıldır filizlenmeye başlayan sektörümüze destek ve koruma sağlayabilmek için gümrük vergisi oranın 2018 yılı öncesindeki rakamlara revize edilmesi çok büyük faydalı olacaktır. Böylece Türkiye’de yapılacak ceviz üretimi için yeni yatırımlar artabilecek ve ortaya çıkacak ölçek sayesinde de hem maliyet hem de satış fiyatlarında dünyayla yarışır hale gelebileceğiz.”
