“Türkiye’de ‘tarım bitti, öldük, mahvolduk’ söylemleri üreticilere hakarettir”
  • Tarımın Sesi
  • Gündem
  • “Türkiye’de ‘tarım bitti, öldük, mahvolduk’ söylemleri üreticilere hakarettir”

“Türkiye’de ‘tarım bitti, öldük, mahvolduk’ söylemleri üreticilere hakarettir”

ABONE OL
Mayıs 26, 2024 08:57
“Türkiye’de ‘tarım bitti, öldük, mahvolduk’ söylemleri üreticilere hakarettir”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adana/ Tarımın Sesi– Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Adana Ticaret Borsası’nın düzenlediği ‘Ulusal Hububat Konseyi 2024 Mısır ve Buğday Kongresi’ etkinliğinde konuştu.

Bakan Yumaklı’nın konuşmasının öne çıkanları şöyle;

“Ülkelerin gıda ile ilgili konularda acaba ben üretemediğim herhangi bir gıda ürününü nasıl temin ederim diye düşündüğü bir dönemde bizler o dönemi diğer ülkelere göre daha rahat geçiren bir ülke olarak belki de bunun önemini ya da etkisini hissedememiş olabiliriz. Ancak Türkiye’nin son 22 yılda oluşturmuş olduğu çok ciddi altyapı bu sorunları bizim herhangi bir şekilde hasar almadan atlatmamıza sebep oldu.

TARSİM’den bahsetmek istiyorum. Hakikaten neden ilgi gösterilmediğini anlamadığım bir durum var. Ancak bazı politikaları uygulamak için sigorta şart. Şimdiden söyleyeyim, üreticilerimizin alın teri ve emeğini koruyan TARSİM’dir. Geçtiğimiz yıl sadece Konya’da pilot proje olarak uygulanan sigorta bütün ülkeye örnek oldu.

Ürün alım politikaları devleti yanında gören etkenlerden olmuştur. AR-GE çalışmaları ve inovasyon bu altyapının hazırlanmasında önemli başlıklar. Bitkisel üretimde 137 milyon tonluk rekor kırıldı. 2022 bu rakam 129 milyon tondu ama 2023’de 137 milyon tona çıktı. Son 21 yılın 16’sında tarım sektörü büyüme gösterdi. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Türkiye’de tarım bitti, öldük, mahvolduk artık şuraya muhtacız gibi söylemler hiçbir temeli olmayan bazı hezeyanların bu Türkiye’nin üreticisi olan üreticilere hakarettir. Biz ülke olarak niye halen kendimizi olması gerektiği yerde veya olduğu yerde görmemekte ısrar ediyoruz bu da sorulması gereken soru,

Geçen sene 2 bin 200 çeşit ürünümüzü 212 ülkeye ve bölgeye ihraç etmişiz ve 31 milyar dolarlık tarımsal üretim ihracatına sahip olup döviz kazanımını ülkeye getirmişiz. Elbette öncelik bizim ülkemizin ihtiyaçları. 2050 yılında bu ülke 105 milyona ulaşacak. Turist sayımızın da şuanda 60 milyonlar civarında ve 100 milyona ulaşması bekleniyor. Bizler şuanda sahip olduğumuz avantajları daha da ileriye götürebilmek için hangi politikayı takip etmemiz gerekir, devletimizin bütüncül bakışında tarım sektörü nerede olacak konusuna biz şu cevabı veriyoruz. Bundan sonraki dönemde tarım sektörü 5 ana kaide üzerinde hareket edecek. Sürdürülebilir bir şekilde, verimli, kaliteli ve kayıtlı bir şekilde tarım yapacağız. Ayrıca sektöre yatırım yapılacak. 2023 yılından itibaren bütün uygulamalarımızı bunlara yönlendirmiş durumdayız. Örneğin Çiftçi Kayıt Sistemimiz (ÇKS) yüzde 65’ler seviyesinde. Bunu arttırmak için karşımıza çıkan hususları düzenleyerek gidiyoruz. Halen kaydı olmayan ancak ekilen alanlar var. Bu hazine arazileriyle ilgili de çalışmayı bitince yüzde 80’lerin yakalanması içten bile değil..

 Son 22 yılda buğday ve mısıra verilen destek miktarı 182 milyar lira. Kırsal kalkınma kapsamında çiftçilerimize desteklerimiz devam ediyor. Lisanlı depoculuğun hakikaten sektörün gelişmesinde katkısı var. Bugüne kadar 3.4 milyar lira lisanslı depoculuğa aktarılmış durumda. Lisanlı depo kapasitemiz 10 milyon ton. Yıl sonuna kadar 2.3 milyon ton daha ilave edilecek. 

Buğday ve mısır en önemli üretim planlamasını oluşturuyor. Devletin düzenlemelerine sizlerin desteği gerekir. Bu düzenlemelerin tamamını sizlerle konuşarak yaptık ama bundan sonra da hep beraber olacağız. Bu ülke üretim planlamasını bu seferde ıskalarsa çok büyük kayıp olur. Üretim planlaması başlığında yapılacak olan bu çalışmaların başarılı olması sektörle birlikte omuz omuza çalışmasından geçer. Herkesin ülkemizin kaynaklarını en iyi şekilde kullanması lazım. Bizleri gıda güvenliği açısından hep güvenli alanda tutacak ve bu güçlü pozisyonumuzla dünyada söz söylenecekse bu konuda ki güçlü yanımızı masaya koyacak bir sonuca ancak böyle ulaşabiliriz. Yeni destekleme modeli elbette üretim planlamasının en önemli ayaklarından bir tanesi. Şuanda bunu kurumlarımızla konuşmaya devam ediyoruz. Amacımızın üreticilerin rekabet gücünü arttırmak. Birbiriyle bağımsız, birbiriyle kopuk hiçbir şey yapmak istemiyoruz.

Su problemi yaşamaya aday bir ülkeyiz. Suyu merkeze alarak üretim planlaması yapmak durumundayız. Bütün kaynaklarımız buna doğru yönlenmediği sürece kısıtlı olan bu kaynakları efektif kullanmazsak sonuç alamayız.

Fiyat açıklanması talebini biliyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde fiyatları netleştirip açıklayacağız. Çiftçimizin, üreticimizin alın terini her zaman için koruyacağımızı söylemek istiyorum.

Bunlar artık olağanüstü işler değil, yeni normallerimiz böyle olacak. Önümüzdeki yıllarda bu şekilde yaşadığımız ay sayısı daha fazla olacak. İç Anadolu’daki hububat verimini etkilediğini biliyoruz ama inşallah çok sorun olmayacak. Kalite açısından çok büyük bir problem raporlanmadı. Yaklaşık 21 milyon tonluk bir rekolte bekliyoruz buğday için. Mısırda da 8.5 milyon tonluk rekolte bekliyoruz.”

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP