Tarımın Sesi– Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Kırşehir’in Küllühöyük köyünde hayvan çiftliğinde besici Başaran Altıntaş’ı ziyaret ederek, sektörde yaşanan sorunları ve taleplerini yerinde dinledi. Hayvancılık yapan besici Bayram Altıntaş, 2017 yılında 100 büyükbaş hayvanla başladığı hayvancılık macerasında hayvan sayısının 200’e kadar çıktığını ancak yaşanan sorunlar nedeniyle bugün yeniden başladıkları yere döndüklerini ve işletmelerindeki hayvan sayısının yeniden 100’e kadar düştüğünü anlatırken şunları söyledi:
“Hayvan pazarına gittiğimizde 60-70 bin liradan yeni hayvan tedarik ediyoruz. Hal böyle olunca yerine yenisi koyamıyoruz ve küçülerek faaliyetlere devam etmek daha mantıklı geliyor. Bu şekilde büyüme şansımız yok. Ahır işçiliği, veteriner giderleri fazla, katkı maddelerindeki fiyat artışları fazla, yüzde 100, yüzde 200’e varan zamlar geldi. Geçen sene 1000 liraya aldığımız saman bu sene 2 bin lira oldu, 3-4 liraya aldığımız yem 7 buçuk 8 liraya çıktı. Ayçiçek küspesi 3 bin 500 -4 bin lira arasındayken 7 bin -7 bin 500 lira aralığına yükseldi.
Fiyatlar yüzde 20-25 arttı, son 5 aydan beri belirli bir aralığa sıkışmış olan fiyatlar şu anda hızlı bir artış içinde. Bu da beraberinde büyük sorunları getiriyor. Hemen hammadde ve yem fiyatlarına zam geliyor. Ocak ayı yaklaştı, işçilik ücretleri de artacak. Yerli çalışan işçi bulma şansımız çok az. Yabancı uyruklular da kendi aralarında oluşturdukları birliktelik nedeniyle yüksek fiyat istiyorlar, kim daha çok para verirse ona gidiyorlar.
Hayvan ithalatı ve et ithalatı için 900 milyon dolara yakın paranın yurtdışına aktarıldığı bir dönemde bu para iç piyasanın desteklenmesi için kullanılmış olsaydı farklı bir duruma gelirdik. Damızlığımız gelişmiş olsa, inekler kesime gitmiyor olsa, hayvan yetiştirilmesinde kullandığımız tüm materyalleri daha uygun fiyata alsak, daha uygun üretim yapardık.
Desteklemelerin yerine ulaştığını da düşünmüyorum. Gerçek anlamda bu işi yapanlara, gerçek anlamda bu işi büyütmek isteyenlere desteklemelerin ulaştığını düşünmüyorum. O yüzde yerinde destekler olmalı. Buzağı ve yerli hayvan desteği de yeterli değil. Bu destekleri alabilmek için bürokratik engelleri aşmakta zorlanıyoruz. Kesimhanelerden kesim cetvellerinin alınmasından, il ve ilçe tarım müdürlüklerindeki evraklara kadar, bir de fatura kesmeyi kaçırırsanız zaten destekleme konusu bile olmuyor. Ciddi anlamda bürokrasi var. Ödenen rakamlar da çok cüzi, 300-500-600 liralık destekler, bir dananın bir günlük beslenmesini bile karşılamıyor. Hal böyle olunca hayvancılık nasıl sürdürülebilir? O nedenle ithal etmek zorunda kalınıyor.
Çünkü doğru düzgün bir hayvancılık politikamız yok, politikanın olmamasını gibi bir politika yürütülüyor. Şu anda ne yaptığımızı bilmiyoruz; bir yandan canlı hayvan bir yandan et ithal ediyoruz. Bir yandan da yerli üretici büyüsün istiyoruz. Bu böyle olmaz”
YURTDIŞINA GİDEN MİLYON DOLARLAR…
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise hayvancılıkta sorunların arttığını belirterek, şunları söyledi:
“Hayvan varlığımızda 2 milyona yakın hayvanın azaldığını görüyoruz. 2023 yılında hayvan ithalatının sona ereceğini geçmiş dönem Tarım ve Orman Bakamları açıklamışken, bu yılın ilk 10 ayında, Ticaret Bakanın soruma verdiği yanıta göre 682 bin 331 baş hayvan ithal edildi. Bu hayvanlar için 864 milyon dolar yurtdışına para ödendi. 26 bin 854 ton et ithal edildi ve bunun karşılığı da 181 milyon dolar yurtdışına para ödedik. İthal hayvancılık bitecek derken milyon dolarlar yurt dışından ithal hayvan ve ete gitti. Ülkemizde hayvancılık desteklense bu açıklar olmayacaktı. Buzağı ölümleriyle, hayvan hastalıklarıyla yeterli mücadele sağlanmadığı gibi artan yem fiyatlarından dolayı hayvancılık yaparlar iş isten beklediği kazancı sağlayamıyor. Hayvancılık giderek geriliyor.
Böyle giderse yılbaşından sonra etin kilosu büyükşehirlerde 1000 liraya kadar yükselir. Çünkü girdi maliyetleri düşmüyor. Fiyatlar artıyor. Bu artıştan besiciye, üreticiye para kalmıyor. Üretici de bu durumda hayvanını kesime gönderiyor ve bu kez ithal hayvan getiriliyor. O da çözüm olmuyor. Besici kazanmıyor. Vatandaş et ve süt fiyatı arttıkça yanına varamıyor. Birileri bu işten de aracılık, ithalat yoluyla vurgun vuruyor.
Biz defalarca kez uyardık, süt inekleri kesime gönderilmesin dedik. Ama siyasi iktidar sesimizi duymadı. Görünen o ki hayvancılık giderek sorunlu hale geliyor. Önümüzdeki süreçte et fiyatlarındaki artış da devam edecek gibi. Bununla ilgili planlama yapılması gerekiyor. Yem fiyatları mutlaka düşürülmeli ve aracılık sistemin yeniden gözden geçirilmelidir. İthal çözüm değil. Yerli üretici, besici, süt inekçiliği korunmalı, Cumhurbaşkanlığı 2024 yılı program gerekçesinde et üretimi artan nüfusa göre düşeceği görülüyor. Bu da sorunun giderek derinleşeceğinin işareti. Bir hayvan iki yıldan önce verimli olamaz. Süreç doğru yönetilmezse et ve sütte işler dahada ağırlaşacak. Et ve sütte tehlike çanları çalıyor.”
YAZARLAR
7 gün önceYAZARLAR
12 Aralık 2024YAZARLAR
12 Aralık 2024ETKİNLİK
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024