0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarımın Sesi– Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ev Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis’de düzenlendiği basın toplantısında hayvancılıkta yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hayvan varlığındaki azalışa da dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvan varlığında, 2 yıl içerisinde 2 milyona yakın hayvanın azaldığını belirttiği konuşmasının öne çıkanları şöyle:

“Et ve etten mamul ürünler ile süt ve süt ürünleri de sürükle fiyat artışına maruz kalıyor. Bu artış hayvancılık yapanlara yansımıyor.

Yem fiyatlarını sanayici belirliyor ama süt fiyatlarını sanayici, iktidar ve üretici ortak belirliyor. Besicilik ve süt inekçiliği birlikleri var. Süt fiyatını onların belirlemesi gerekir. Sanayici alacağı süt için müdahil oluyor ama yem fiyatını tek başına belirliyor.

İthal yem fiyatı dövize bağlı artıyor. Yemde KDV düşürüldü, hemen zam yapıldı

1 litre süt satıp 1,5 kg yem alması gerekir üretici için  son beş yılda bu parite hiç oluşmadı; hatta  1  kg altında yem alınabilir duruma düştü” değerlendirmesinde bulundu.

Yem fiyatlarındaki artış ve bakımın zorluğu nedeniyle üreticilerin süt ineklerini bile kesime göndermek zorunda kaldığına da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “1 0cak -31 Temmuz arası litre alış fiyatı  çiğ sütte 8,5 lira iken 1 Ağustostan itibaren  11 lira 50 kuruşa çıktı. Bu fiyat bazı bölgelerde  11 lira,  bazı bölgelerde 13 lira olarak aracılar tarafından süt toplandı. Çiğ süt sıcak iken toplanması  gerekiyor, küçük aile tipi işletmeler bunları koruma olanağı yok. Sağım sonrası hemen aracı alması gerekiyor, fiyat bir yerde aracı belirliyor.

YILLARA GÖRE SÜT ÜRETİMİ

2021 yılı aralık ayında toplanan inek sütü  799.398 ton, 2022 yılı aralık ayında toplanan  inek sütü  796. 400 ton, 2022 yılı ekim ayında toplanan inek sütü  757.079 ton, 2023 yılı ekim ayında toplanan inek sütü  819.386 ton olmuştur. 2021 yılı  ocak aralık ayı  toplanan inek sütü  10.051.893 ton, 2022 yılı ocak aralık ayı  toplanan inek sütü    9 751  791  ton, 2022 yılı ocak  ekim arası inek sütü    8.237.252 ton,  2023 yılı ocak ekim arası inek sütü  8 534 655  ton olarak gerçekleşmiştir”

PEYNİR ÜRETİMİ DE AZALDI

2021 yılında 766 bin 947 ton olan peynir üretiminin, 2023  yılında 716 bin 171 tona gerilediğine dikkat çeken Gürer, ülkemizde kilogramı 150 liradan 450 liraya kadar peynir bulunduğunu ve üretilin peynirlerin yüzde 95’inin inek sütünden elde edildiğini anlattı.

2020’de sağılan inek sayısının 6 milyon 886 bin 944 baş olduğuna dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2023 yılında ise bu rakamın 6 milyon 435 bine gerilediğine belirtti.

FRANSA’NIN SÜT İNEĞİ SAYISI BİZDEN AZ AMA ÜRETİM FAZLA…

Fransa’daki sağılır inek varlığı sayısının ülkemizdeki sağılır inek varlığı sayısının yarısı kadar olmasına rağmen o ülkedeki verimin Türkiye’den daha fazla olduğuna da vurgu yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,” Ülkemizde hayvan bakımı zor, ahır gideri artıyor; yem,, veteriner, aşı, işçilik, enerji giderleri katlıyor. Hayvana kapalı bakım yapılıyor,12 ay yem veriliyor, mera hayvancılığı küçükbaşta kaldı”.

BÜTÇENİN 411 MİLLAR LİRAYI ÇİFTÇİYE AYRILMALYIYDI

Bütçenin yüzde 1’i olan 411 milyar liranın çiftçiye ayrılması gerektiğine de işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ancak 2024 yılı için çiftçiye ayrılan miktarın 91 milyar lirada kaldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yemde ve gübrede KDV’nin düşürüldüğü yönünde yaptığı açıklamaları da anımsatan CHP’li Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saman, yem, küspe, kuru ot, yonca, silajlık mısır, yem bezelyesi ve yeşil kuru yem fiyatları da neredeyse her gün artıyor. 50 kiloluk süt yeminin torba  fiyatı 500 lirayı geçti. Bu şartlarda hayvan yetiştiricisi mağdur oluyor.

Bir ülkenin ekonomik kalkınması ile gıda güvenliği açısından stratejik bir rol oynamaktadır. Bu sektör içinde süt üretimi, gıda endüstrisinin temel taşı olarak kabul edilmekte olup, toplum sağlığı ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ancak, süt üreticileri, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalarak üretimin sürdürülebilirliği noktasında güçlük çekmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve süt üretimini teşvik etmek amacıyla çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir öneme sahiptir.

Bu destekleme mekanizması, süt üreticilerini süt üretimine teşvik etmeyi amaçlamakla birlikte, desteklerin artan üretim maliyetleri karşısında yetersiz kalması ile amacına hizmet etmekten uzaklaşmakta, süt üreticilerinin üretimden çekilmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda, çiğ süt prim desteğinin artırılması, süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından elzemdir.

Süt üreticilerine yönelik bu desteklemeler, süt endüstrisinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve çiftçileri üretimi teşvik etmek bakımından hayati bir rol oynamaktadır. Ülkemizdeki süt üreticileri, yüksek maliyetler, iklim değişikliği etkileri, hayvan hastalıkları ve pazar dalgalanmaları gibi faktörlerle mücadele etmektedirler.

Gelinen noktada, çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir unsurdur, ancak bu desteğin yeterli olmadığı da açık bir şekilde ortadadır.  Özellikle girdi maliyetlerinde yaşanan artışa karşın çiğ süt fiyatlarının aynı oranda artmaması, süt üreticilerinin zarar etmesine neden olmaktadır. Bu durum, çiftçilerin inek kesimine yönelmesine ve süt üretiminin azalmasına sebep olmaktadır. Süt üretimi, toplum sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olmasının yanı sıra, çiftçilere yönelik desteklerle sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.

Çiğ süt prim desteğinin artırılması, çiftçilerin ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirerek onları daha rekabetçi hale getirecek ve kaliteli süt üretimini teşvik edecektir. Ancak, bu desteklerin güncel ekonomik koşullar ve çiftçilerin yaşadığı zorluklar göz önüne alınarak daha etkili bir şekilde planlanması gerekmektedir…”