CHP Adana Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada Türkiye’nin derinleşen kuraklık ve su krizine dikkat çekerek AKP iktidarını ulusal seferberlik duyurusu yapmaya çağırdı.
Barut, Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarının 1300 metreküpe gerilediğini, bu oranın bin metreküpün altına düşmesi durumunda ülkenin “su kıtlığı çeken ülkeler” kategorisine gireceğini belirtti. Tarımda kullanılan suyun yüzde 75’inin büyük bölümünün vahşi sulama yöntemleriyle yitirldiğini vurgulayan Barut, “Ana ürünlere dahi su verilemiyor, çiftçiler isyanda” dedi.
Artan maliyetler, mazot, gübre zamlarıyla birlikte çiftçinin üretim yapamaz duruma geldiğini vurgulayan Barut, “Su olmazsa yaşam olmaz” diyerek çözüm için şu önerileri sıraladı:
Ulusal seferberlik ilan edilmeli
Su kaynakları korunmalı, yasal önlemler alınmalı
Kuraklığa dayanıklı ürünler teşvik edilmeli
Kapalı basınçlı sulama sistemlerine geçilmeli
Türkiye’de va olan su potansiyelinin yüzde 75’inin tarımda kullanıldığını aktaran Barut, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Tarımda ‘Salma sulama’ denilen yani vahşi sulama, açık kanallar, dereler, arklar ve kanaletler nedeniyle, su varlığımızın yarısını buharlaşma, sızıntı ve bozukluklar nedeniyle kaybediyoruz. Etkisi iyice artan küresel ısınma, yetersiz yağış ve iklim krizi bu sorunları da aslında daha da büyütüyor. Çiftçilerimiz su konusunda şu anda çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Son dönemlerde çiftçilerimiz zaten zirai don, kuraklık, dolu, aşırı yağışlardan dolayı perişan oldu; artan maliyet yükünü ve ürünlerin para etmeyişini de anlatmaya kelimeler yetmez. Son on günde fiyatları yüzde 30 artan mazot ve yüzde 50 artan gübredeki, çiftçinin en temel girdileri olan mazot ve gübredeki bu artışlar maalesef çiftçimizin ocağını söndürmüş durumda. Tüm bunlara rağmen, alın teriyle üretmeye çalışan çiftçilerimiz bir de ülkenin her yerinde su krizine bağlı olarak oldukça zor günler yaşıyor. Her zoru aşıp üretmek isteyen emektar çiftçilerimize su kısıtı, rotasyon ve düzenleme gibi adlarla su verilemiyor. Çoğu bölgede, buna Adana da dahil olmak üzere, Sulama Birlikleri aracılığıyla mesajlar atılıyor, ikinci ürün ekilişlerine su verilmeyeceği açık açık belirtiliyor. Bırakın ikinci ürünü, şu anda ana ürünlere dahi su verilmiyor, çiftçiler isyanda, telefonlarımız susmuyor. Böyle giderse çiftçilerimizin ürünleri yanacak. Peki, bunların zararlarını kim karşılayacak?
Birincisi, acilen ulusal seferberlik ilan edilmelidir; ikincisi, su kaynakları korunmalı ve yasal önlemler alınmalı; üçüncüsü, kuraklığa dayanıklı ürün ekimi teşvik edilmelidir; dördüncüsü, acilen kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmelidir. Salma suyla tarla sulayan çiftçilerimize ceza kesiliyor şu anda; oysaki devlet bu kapalı basınçlı sulama sistemini getirse ve çiftçiye destek verse herkes bu sistemi kullanacak ve susuzluk sorunu da bitecek. Su olmazsa yaşam olmaz.”
YAZARLAR
14 Temmuz 2025YAZARLAR
14 Temmuz 2025YAZARLAR
14 Temmuz 2025ETKİNLİK
14 Temmuz 2025GÜNDEM
14 Temmuz 2025GÜNDEM
14 Temmuz 2025GÜNDEM
14 Temmuz 2025