Türkiye’de incir, zeytin ve üzüm yetiştiriciliğinde ilk sırada gelen Ege Bölgesi’nde çiftçi, üretimi bırakma noktasına geldi. Tarımsal üretimde artan sorunlar zeytin, incir ve üzüm üreticilerini de etkiledi. İklim krizi, madenler ve enerji santralları çemberinde üretim yapmaya çalışan üzüm ve incir üreticileri emeğinin karşılığını bu sene de alamadı. Zeytin üreticisinin ise hasada dair umudu yok.
İncir hasat zamanını tamamladı fakat bu sene mahsül 20 gün erken geldi. Aydın’da Germencik’te üretim yapan Halil Çetinkaya, “Bu sezon rekolte yarı yarıya düşüktü. Bunun sebebi ekolojik dengenin bozulması. İncir erken geldiği için ağaçta doğumunu tamamlayamadı” dedi.
Öte yandan incirde geçen seneye göre girdi maliyetleri yüzde 300 oranında arttı fakat alış fiyatındaki artış yüzde 100’ü dahi göremedi. İncirde alış fiyatı bu sene 150-160 bandında kaldı. İncirin tarımsal ürünler arasında en masrafsız üretim materyali olmasına rağmen çiftçinin cebine para kalmadığını dile getiren Çetinkaya, “Emeğimizin karşılığını alamadık. Ekolojik dengedeki bozukluk ve mevsimsel değişiklikler inciri etkiliyor. Enerji santrallarının çevreye verdiği zarar incire de yansıyor. Bu bölgede jeotermal santrallar çok fazla. Yalnızca maliyetlerden değil, bu sebeplerden de inciri kaybetme noktasına geldik” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKACAĞIZ
Üzümde hasat zamanı birçok yerde sona erdi. Sofralık üzümün alış fiyatı 25 liradan başladı, 50-60 lira bandına kadar yükseldi. Fakat üzümde de rekolte sınıfta kaldı. Bu senenin getirisinin 800 kilo ila 1 ton aralığında olduğunu aktaran üzüm üreticisi Hüseyin Yıldırım, “Çiftçide rekolteden kaynaklı bir memnuniyetsizlik var. Şu anda bazı yerlerde devam ediyor hasat ama memnun edici değil. Zaten 50-60 lira bandında satış yapan kesim üreticilerin yüzde 5’i, belki yüzde 10’udur. Girdi maliyetleri geçen yıla göre neredeyse yüzde 40, işçi maliyetleri yüzde 100’ün üzerinde arttı. Çiftçi bu sene Ziraat Bankası’na biraz daha dayanacak gibi gözüküyor” dedi.
Manisa Sarıgöl’de üretim yapan Yıldırım, “Bu bölgede ciddi anlamda kuraklık var. Çiftçinin kendi başına su arayışı içine girmesi yer altına zarar vermeye başladı. Devletin su kaynağı sağlaması, yer altı sondajlarının kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çiftçiliği bırakacak gibi görünüyoruz, içecek su bulamayacağız. Sıkıntımız büyüyor, çiftçilerin planlı programlı bir şekilde yönlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
EN AZ 450 TL OLMALI
Zeytinde hasat yeni başlıyor fakat üretici umutsuz. “Üretici üzüm gibi zeytinin de kuraklıktan etkileneceğini düşünüyor. Balıkesir Ayvalık’ta zeytin üreticisi Hasan Cengiz Yazar, “Bu yıl bizim için var yılıydı ama ne derece bir verim alırız belli değil. Sıcak nedeniyle gelişemedi zeytin, bu yüzden verim düşecek” dedi.
Zeytinin alım fiyatının en az 450 lira olması gerektiğini belirten Yazar, “450 lira olması gerekiyor ki biz para kazanalım. 300 lira bandı zaten bizim çıplak maliyetimiz. Emeğimizi koymadan zaten 300 liraya üretiyoruz” diye konuştu.
ZEYTİNLER TERK EDİLİYOR
İnsanların zeytin arazilerini satmaya veya kiralamaya yöneldiğini aktaran Yazar şunları söyledi:
“Büyük bir araziniz yoksa para kazanamazsınız, geçinemezsiniz. Büyük tüccarlar alıyor, toplattırıyor, götürüp yağını sıktırıyor, size de az bir para ya da yağ veriyor. Kıyı bölgelerinde yapılaşma, iç bölgelerinde maden şirketleri, taş ocakları, enerji santralları… Bütün bunlar zeytin alanlarını böldü. Bundan 30 yıl önce 250 zeytin ağacı bir aileyi geçindirmeye yeterdi. Şimdi 500’den aşağısı kurtarmaz, sürekli olarak bu rakam yukarı doğru çıkıyor. Ayvalık’ta en fazla 500 kişi kalmıştır doğrudan zeytincilikte geçinen. İnsanlar zeytinlerini terk ediyor, başka işler yapmaya başlıyor. Zeytincilik onlar için yalnızca bir hobi, bir yan gelir. ‘Yılda 3 ay gidip yağımızı çıkaralım, eşe dosta da dağıtırız, maliyetini çıkarırız’ gibi bakıyorlar. Esas uğraş olmaktan çıktı.”
YAZARLAR
9 gün önceYAZARLAR
19 gün önceETKİNLİK
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024GÜNDEM
04 Kasım 2024