Kerim Mete

Kerim Mete

14 Ağustos 2023 Pazartesi

Ziraat politikalarımız

Ziraat politikalarımız
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kerim METE

Tarım ve hayvancılığımızın sorunlarını yazmaktan kimse çekinmedi, bıkmadı. Sadece yazıldı mı? Aynı zamanda konuşuldu, haykırıldı. Ülkemiz bir ziraat ülkesidir demekten yorulduk. Elbette kalkınmanın temeli ziraattır demeye devam edeceğiz ve elbette biliyoruz ki sanayi ve ticaret olmazsa olmazımız olmaya devam edecektir.  Bizim  bu konulardaki görüşlerimizin temelini de oluşturan esas mesele, ziraat ve tüm birincil üretim paydaşlarının çağın tüm normlarına ayak uyduracak sürdürülebilir üretime dönük yapılmasına yönelik ziraat politikalarının uygulanıyor olmasıdır.

Zaman zaman  hükümetlerin almış olduğu kararların ziraat alanına olan olumlu katkılarını görmekle birlikte , daha çok günün sorununu çözmeye yaramış olduğunu tecrübe etmemiz bizleri daha da düşündürmektedir. Ziraat politikaları kısa orta ve uzun vadeli politikalardan ziyade her daim uzun vadeli politika içermelidir. Zirai üretim, ileride ikame olabilecek başka bir üretim şekli yada ürün modellemesi değişikliği ile kısa gün politikası ile planlanamaz.  Yada plansız bırakılamaz.

Peki plan yapılmıyor mu?

Kim demiş?

Tabii ki de yapılıyor. Peki nedir bu plan meselesi?

Değerli arkadaşlar; ziraat sadece çiftçinin , üreticinin gelir kazanması yada sadece üretmenin meselesi değildir. Zirai ürün, yada üretimin tüm paydaşlarının top yekün mutlu hissedecekleri bir büyük ekonomi sektörüdür. Ziraat bitkisel , hayvansal, su ve gıda ürünlerinin üretimini içerir. Bu büyük sektörde evine ekmek götürmeye çalışan , topraktan sofraya, tarladan markete kadar tüm süreçlerin bir bütüncül yaklaşım ve planlaması yapılarak düzenlenmesi gereken çok zorlu bir yoldur.

En basitinden sadece çiftçi ve üreten kesimin sorununu çözmeye yönelik alınan zirai politik kararlar hiç şüphesiz önemli olmakla birlikte bu sürecin devamındaki zincir halkalarını kontrolsüz ve bağımsız bırakmanın yüklü maliyetini tüm tüketicilerimiz öder hale gelmektedir.

Zirai faaliyetlerin yol haritaları ;

Üretim aşamaları: tarlada, serada, bahçede, bağda( bitkisel üretim), ahırda , merada, ağılda, kümeste, ve açıkta yetiştirilen (hayvancılık işletmeleri), suda , denizde , kafeste yetiştirilen ( su ürünleri)

Üretim aşaması en yoğun maliyet içeren kalemler: gübre, tohum, ilaç, yem, mazot ve işçilik gibi giderlerdir.

Ürün depolanması , ulaşım giderleri, faiz ve diğer giderlerde üreticinin üzerindeki diğer mali yükleri oluşturur. Buraya kadar ki tüm aşamaların emek ve maliyet sonuçlarından sorumlu sadece üretici, yetiştirici çiftçilerimizdir.

Bu aşamadan sonraki zirai ürün ve gıdaların yol serüvenini devam ettirmek gerekir se;

Ürünü satın alan tüccarın depolaması, dökme,  paketleme ve ambalajlı ürünü gıda sanayii veya direk tüketiciye sunulmasında etkin olur. Bu aşamada kabzımal, tüccar, komisyoncu, cambaz gibi isimli ticaretini yapanların devrede olduğu bir orta süreç işlemektedir. Bu süreçlerde aktör olan bu aracılar en çok tartışmaya konu edilen kesimdir.

Gıda sanayicisi ham ürünü fabrikasında işlerken hem çalıştırdığı işçiyi hem piyasa dengeleri ve Pazar arama, Pazar kaybetmeme gibi değişik ekonomik proseslerin vahşice işlediği süreci yürütür. Bu süreçler sonucunda gıda ürünü olarak çıkan gıdanın satışını, fiyatını kontrol edilemez liberal bir açık Pazar piyasasının ürünü haline getiren sistemin inisiyatifine bırakmış oluyoruz.

Bu yolun en önemli kritik taşlarını hiç şüphesiz sebze ve meyve toptancı hallerinden ürün alan pazarcı ve marketlerin izledikleri fiyat politikaları sayabiliriz.

Daha da çoğaltarak derinlemesine detay yapabileceğimiz süreçlerin kritik aktörlerine ilişkin bilgileri vermenin bu yazımızın konusunu ve asıl anlatılmak istenen mesaja haksızlık olur diye burada kesmek istiyorum.

Demek, ne imiş zirai politikaların geniş ve dar bantları..

Daha işin ihracat yapmak zorunda kaldığımız zaman ve ürün desenimizdeki stratejik politikalarımız ile zaman zaman veya sürekli ithalat yapmak zorunda kaldığımız ürünlerimiz için oluşturduğumuz ziraat politikalarındaki durumumuza değinmedim bile..

Milli Ziraat Politikaları; tüm paydaşlarının daha kontrol ve proaktif yasal mevzuatların uygulanabildiği sürdürülebilir ürün, sürdürülebilir ziraat ve başta mutlu üretici ile insanım için gereklidir.

 

Devamını Oku