Yusuf Cinal

Yusuf Cinal

28 Ağustos 2023 Pazartesi

Tarım arazileri kelepir fiyatına!

Tarım arazileri kelepir fiyatına!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yusuf CİNAL

Sevgili okurlar,
Ülkemiz, tarım alanında kendine yeten bir ülkeden nasıl oldu da, birçok alanda ürün ithal eden konuma geldi?..
Her yıl binlerce hektar ormanlarını yakan ve buraları rant uğruna “turizm adı” altında, “betonlaştıran, yani buralara oteller diken Türkiye’nin, içinde bulunduğu bu durumu, Tarım ve Orman Bakanlığı” görmüyor mu?
Görmez mi?
Sade vatandaş bile,” cayır, cayır yanan ormanların, rant uğruna yakıldığını ve buralara görkemli oteller, binalar dikileceğini örnekleri ile” sanal ortamda paylaşmıyor mu?
Ormanlar, ülkenin akciğerleri!
Ülkenin yarınları!
Ülkenin, insanımızın bir başka ortak zenginliği!..
Cumhuriyet ile ormanları korumaya yönelik yasalarımız, nasıl da delik deşik edildi!..
Kimi alanları sattık, kimi alanları yaktık, kimi alanları da 49 Yıllığına güya kiraya verdik..
Geçmiş olsun!

FİDAN DİKME BAYRAMLARI?
O görkemli, öğrenci, öğretmen, yönetici vatandaş katılımı ile düzenlenen,” fidan dikme bayramları” bile çok gerilerde kaldı, çoook!?
Yıllarını Adapazarı Vagon Fabrikası’nda geçiren ve bu yılları kaybedilmiş yıllar olarak gören emekli Yüksek Mühendis Cemalettin Kılnaz, kıl kanaat bu şartlar altında biriktirdiği alın teri parası ile oğluna, kızına bir daire alabilmenin mutluluğunu paylaştı..
Gittik, inşaat halindeki dairelerine baktık..
Yeni yerleşim merkezi, Camili, Korucak, Yenikent’e uzanan yolun sağında bir inşaat alanı..
İnşaatı Hendekli genç işadamları gerçekleştiriyor..
Adapazarı’nda ilk örnek kazık üstüne yapılmış, deprem riskine göre gayet modern yapılmış daireler..
Param olsa satın alırım, düşünmeden?
Ama bu bölgedeki Çark suyu kokusu ve sivrisinekler?
Bir de yolun gürültüsü, gazı, dumanı pisliği?..
Heveslerini kırmak istemem, ama ben olsam, bu güzelim verimli topraklara dikilen bu binalardan, daire de  satın almam, bir oda bile olsa?
Nedeni mi?

TARIM ARAZİLERİ?
Bu güzelim, tarım arazilerine kıyılır mı?
Yolun bu kesimi, fırın, otel, düğün salonu, petrol istasyonları ile doldurulmuş!..
Sakarya’nın, yeni toprak zenginleri, iş insanlarına verdikleri arazilerini, “kat karşılığı aldıkları daireleri, kiraya vermenin keyfini sürerken, Türkiye artık, mısır, buğday, mercimek ve birçok gıda maddesini ithal etmenin sancılarını yaşıyor ya”, kime ne değil mi?
“Kendim ettim, kendim buldumları yaşamayız” inşallah!?
Tarım ülkesi, Türkiye’de olup bitiyor bunlar?
Tarım ülkesi Türkiye!
Vah ki, ne vah!
Tarım arazileri, kelepir, pardon daire fiyatına?
Dostum Cemalettin Kılnaz, satın aldığı dairenin yanındaki binaları göstererek, “az ötesinde inşaat yasağa var” demeyi ihmal etmedi!
Sakarya çukurunda, Sakarya nehrinin suladığı bu güzelim topraklarda, yeni binalar yükselirken, yeni daireler dağıtılırken, çiftçinin sesine kulak asan bile yok!?
Vah ki, ne vah Türkiye’m!

BİZ ENAYİMİYİZ?
Belçika Türk Spor Federasyonu başkanlığını yapmış, Belçika’nın bir başka köşesi Namur’da, Türk gençlerini, al-yıldızlı bayrak altında toplamış, şimdi Çatalca’da emekli günlerinin keyfini geçiren arkadaşım Enver Aslan, kendi sanal köşesinde bir başka acı gerçeği dillendiriyor?
Milliyetçi kardeşim Enver Aslan!
“Kendi ürettiği rakıyı, dünyada en pahalı içen biziz!..
Ürettiği fındığın yüzde 75’ni en pahalıya yiyen biziz!..
Rize’de ürettiğimiz çayı Almanya’dan daha pahalıya içen biziz!
Kendi topraklarımızda yetişen Antep fıstığını, dünyada en pahalı yiyen biziz!..
Biz enayi miyiz?”
Estağfurullah ustam, estağfurullah!
Ah, bir bilebilsek?
Ah, bir bilebilsek?

AYÇİÇEK TOHUMU?
Türkiye Ziraat Odaları (TZOB) Genel Başkanı hemşerimiz, dostumuz Şemsi Bayraktar, Trakya’da, “Ayçiçek ekimi yapanlarımız” ile buluştu..
Bayraktar, Trakya, Çorlu ve bölgede yaptığı incelemeler ve temaslar sonucu, yaşanan zarara dikkat çekerek, çarpıcı açıklamalarda bulundu..
“Kös dinledik” değil mi, kös?
Bayraktar, “çiftçilerimizin mağduriyetlerini” dile getirerek, “yabancı tohum menşeili zarar ötesi gıda milliyetçiliğine karşı uyarılarda bulunarak”, yetkilileri uyardı.
Bayraktar,” Gördüğümüz kadarıyla, bu yabancı menşeli uluslararası firmanın büyük reklamlar yaparak dağıttığı tohumlar kalitesiz çıktı ve üreticiyi perişan etti. Ayçiçeği ekimi yapılan alanların 200 bin hektar civarında, ayçiçeği ekimi yapılan alanların yüzde 7’si bu bozuk tohumdan zarar görmüş. Bu da ciddi bir rakam. Bunun dışındaki zararlar sıcaklık ve kuraklıkla ilgili.

GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ?
Bakın bir miktar ayçiçeğini Karadeniz Tahıl Koridoru açıkken temin ettik. Bir miktar buğday da temin ettik. Ama bu koridor kapandı. Bugün ne zaman açılacağı da belli değil. Bugün birçok ülke pandemi sürecinde bunu çok iyi gördük, gıda milliyetçiliği yapıyor. Artık ihracatına kısıtlama getiriyor. İşte bunu Rusya yapıyor, bunu Hindistan yapıyor ve başka ülkeler yapıyor. Bu gıda milliyetçiliği devam edecek.

ÜLKENİN VERİMLİ TOPRAKLARI!
O zaman da bizim ayçiçeğini de ayçiçeği küspesini de yağını da bulma imkanımız olmayacak. Belki buğday bulma imkanımız olmayacak. Yani başka ürünleri ithal ettiğimiz ürünleri pamuğu, soyayı bulma imkanımız olmayacak. Dolayısıyla biz bu ülkede bu ülkenin verimli topraklarını, bereketli topraklarını rasyonel politikalarla, akılcı politikalarla ve çiftçimizi destekleyerek, tarlada kalmasını sağlayarak bu toprakları bu manada doğru kullanabilirsek, üretimde kullanabilirsek birçok ürünü çok rahatlıkla yetiştirebiliriz. Çünkü üreticimiz para kazanacağı ürünü ekiyor” diye çiftçinin sesini bir kez daha yankılanırdı..
Başka ne desin?
Görünün köy, kılavuz ister mi?
Vah ki, ne vah Türkiye’m!
23 Ağustos 2023

Devamını Oku

Mısır da beklenti neydi?

Mısır da beklenti neydi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yusuf CİNAL   

Sevgili okurlar
“Çay, fındık” derken, “mısır alım fiyatları da” açıklandı..
“Çiftçinin, çiftçi örgütleri ile muhalefetin beklentisi” elbette başkaydı?..
Muhalefet, ton başına mısır baş fiyatının en az 8 Bin Lira olmasını, dile getirmişti..
Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Akyazı Ziraat Odası Başkanı Ali Şener Bayraktar, daha önce yaptığı açıklamada, “taban fiyattın kilogram başına 10 Lira olmasını, yani ton başına 10 Bin Liranın, beklentileri karşılayacağını”, basınla paylaşmıştı..
Bizim Sakarya Gazetesi’nde yer alan haber içeriğinde ise;
“2023 yılı mısır üretimimizin geçen yıla göre, aynı seviyede 8,5 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir.
TMO(Türk Mahsulleri Ofisi) mısır alım fiyatının açıklanan, ton başına 6 Bin liranın üzerinden alımının yapılacağını paylaştı.”
Diğer detayları, gazeteler ve televizyonlar duyurdu..
Yani beklenti neydi, ne oldu?
Çay taban fiyatlarında da, böyle olmadı mı?
Ya, fındık fiyatları?

BEKLENTİ KARŞILANDI MI?
Acaba açıklanan bu rakam, çiftçinin zahmetine değdi mi?
Mısır taban fiyatlarının açıklanması sonrası, Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon ve Akyazı Ziraat Odası Başkanı Ali Şener Bayraktar, kendi kişisel sayfasından şu paylaşımı yaptı;
“Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) tarafından, 2023 mahsulü Mısır müdahale alım fiyatı olarak açıklanan 6000 tl/ton. Mısır üreticilerimiz için kabul edilebilir bir fiyat değildir.
Seneye Sakarya ovasındaki mısır üretim alanlarının, en az yarısı kavak, fındık vb. çok yıllık dikili alanlara dönüşür.
Daha önce uyardık, tekrar uyarıyoruz!.
Kaybeden sadece üretici olmaz, ülkemiz kaybeder!.
Mısır müdahale alım fiyatı, mutlaka üreticilerin beklentisi doğrultusunda revize edilmelidir..”

BİLDİK TEKERLEME?
Hani o bildik tekerleme var ya,” imam bildiğini okur” diye!
Çay, fındık ve mısırda da tekrarlandı..
Beklenti ve açıklanan eder arasında, büyük fark var..
Nitekim çiftçilerimiz, temsilcilerimiz, taban fiyat öncesi beklentilerini paylaşmadılar mı?
Paylaştılar!
Ne oldu?
Olacağı oldu da, şimdi sen gel tarladan, bu taban fiyatlarla mısırı hasat, et bakalım?
Acaba çiftçimizin eli, tarlaya gitmek için kalkacak mı?
Ankara mı?
Orada eller başka fiyatlar, başka anlayışlar için kalkar!
Al sana, mısır taban fiyatı olarak, ton başına 6 Bin Lira..
Tepe, tepe kullan hemşerim?
Tepe, tepe kullan?

GÜLECEK DURUMDAYIM!?
Gelin diğer tepkilere kulak verelim mi?
“Başkan yem fiyatlarına bakarsanız, yüzde yüzü geçmiş, gübreler artmış, mazot artmış, işçi maliyetleri artmış, yani Sakarya’ya bakınca, topraklara dokunulmadan tarım arazisi deniliyor!.. Ama maalesef, ekilen yerler para kazandırmıyor, hamallık boş yere uğraşılıyor! Yeri satıp veya daire yapsan, hiç uğraşmadan cebine tomarla para kalıyor.. Peki tarım olmadan olmuyor? Nasıl olacak, büyük başarı tebrikler, bir lira bile artırım yapılmamış tonunda, geçen seneye göre!? Demek enflasyon yokmuş dimi? Ben gülecek durum dayım!..
Cihan Güler”

UMARIM DÜZELTİLİR!
“Geçen sene açıklanan fiyat üzerine, yıllık maliyet enflasyonunu eklersek, verilmesi gereken rakam ortaya çıkar. Üretici üretsin, biz destekleyelim.. Sözüne sahip çıkılması gerekir!. Umarım düzeltilir..
Engin Yıldırım”

“Dağları yakıp fındık dikenlere, yüzde atmış zam, çaya yüzde atmış zam, mısıra gelince yüzde beş veren, hükümeti kınıyorum!
İzzet Akarcan”

BU MASRAFI?
“6 Bin rakamına bak, rutubet farkıyla 5 Bine düşer! Bu sene kurak gitti. Ancak 800 kilo verir. 4 Bin para toplar.. 2 Çuval gübre, 1 200 lira.. Mazot, ilaç,- döver biçer parası.. derken 3.500 Lira, adama 500 Kalır! 4 Ayda 500 lira, bozdur, bozdur harca! O parayı dolara, Euro’ya bağlasa, terlemeden, kat, katını alır çiftçi!
Ahmet Yılmaz”
Çiftçilerimiz, vatandaşlarımız bunları seslendiriyor..
Hatta, “fındık ve mısır ürününü bekletin, satmayın” diyenler var..
Öylede, çocuklar okula hazırlanacak, üniversiteliler için kayıt parası, yurt parası, yol parası, yeme, içme, giyim, kuşam için para gerekmeyecek mi?..
Sonra “unuttukları mı” yatarlar?
Ah çiftçim!
Ah memurum!
Ah emeklim!
Zil takıp oynama zamanı!?
Oğlunu, kızını borç harç içinde evlendirenlerin, “fındık ve mısır zamanı öderiz” sözleri ne olacak?
Çal usta, bir ada çiftetellisi, göbekten olsun!
Vay be nereden, nereye?
Yaparsa kim yaparmış?

MISIRI KURUTTUN MU?
Karadeniz’in içli, yanık sesli merhum sanatçısı Erkan Ocaklı’nın mısırın türküsü aklımda..
Birlikte söyleyelim mi?
“…Korko çorbası derler mısırın çorbasına.
Benden selamlar olsun mısırın babasına.
Mısırı kuruttun mu?
Anbarda duruttun mu?
Nenen çarık giyerdi,
Bunları unuttun mu?
Mısırın ekmeğini, ederler saç altına
Bizim sofrada mısır, benzer sarı altına..”
Öyle de ustam?
Mısır bu, çocukluk günlerimizin ve bugünde sofralarımızın baş vazgeçilmezi!
Sakaryalı, tütünden vazgeçti, patates, soğandan vazgeçti, pancardan vazgeçti, sıra mısıra geldi desenize?
İyi ki kabağımız var!
Tatlısı mı?
Çep yakıyor, cep!
Çiftçimiz de, baş fiyat üzerine, şapka atıyor, şapka!?
Hala, o şapkalı çiftçilerimizden kaldı mı ki?
Çiftçi, milletin efendisi ya?
Unuttuk mu?
25 Ağustos 2023

Devamını Oku